
Adı
|
İmam Ali Rıza
|
Ünvanı
|
Rıza, Sultan, Horasan, Garib el guruba (gariblerin garibi)
|
Babası
|
Musa-i Kazim
|
Anası
|
Mersiye (lakabı necime)
|
Doğum yeri ve tarihi
|
Medine, 770
|
Çocukları
|
Muhammed Taki ve bir de kızı olduğu söylenir
|
Şehadet tarihi
|
İran’ın Horasan eyaletine bağlı Meşhed (eski adıyla Tus) kenti, 818
|
Türbesi
|
Horasan/Meşhed
|
Şehadet sebebi
|
Abbasi halifelerinden Memun tarafından zehirletilerek şehit edildi.
|
|
Ali Rıza'nın imam olacağını imam Musa Kazım her fırsatta defalarca bildirmiştir. Başka oğlu olmadığından Soyları Muhammed Taki'den yürümüştür, birde kızı oldugu söylenir. İmam Rıza açları doyuran, çıplakrı giydiren, mert ve iyilik severdi. İmam Rıza cömert, sadakası bol gönlü zengin, bilge ve ufku açık ve geniş bir insandı.
İbrahim b. Abbas'is Salvi imam Ali Rıza şu şekilde tanıtıyor; İmam Rıza hiç kimsenin sorusunu cevapsız bırakmamıştır. Onun gibi bilgin alim kimseye hiç rastlamadım Fırsat buldukça Me'mun her konuda sorular sorar, adeta O'nu imtihana çeker, ama sorusununda cevabını tam alırdı. O'ndan alim vede üstün kimseyi işitmedim. Kimsenin sözünü kezmez sonuna kadar dinler. Kendisine başvuruda bulunanlar asla mahrum dönmezdi. Başkalırının yanında saygısızlık olmasın diye ayağını bile uzatıp oturmazdı. Sofraya hizmetcileri ve seyisinide oturturdu onlara hiç kötü davranmazdı.
Abbasi Halifesi Memun'un velihatlıgını kabul ettigi için Rıza lakabı verildi denilmiş ise de, oğlu Muhammed Taki bu söylentiyi Allaha'a and olsunki yalan o lakabı babama Allah vermiştir. O (iman Ali Rıza),Gökte Allah'ın ve yer yüzünde ise Resullah'ın razı oldugu biriydi, O'na karşı gelenler bile ondan razı oldular ve onu takdir ettiler... demiştir.
Harun-Reşid ülkeyi oğulları Memun ve Emin'e Pay etti. Memmun Merv'de Emin ise Bagdad'da oturuyordu. Emin,saltanatı oğluna bırakabilmek için Memun'un üzerine ordu göndermiştir. Ama bu savaşta Emin'in ordusu yenilir. Fakat Bağdat'a giren Memm'un ordusu Emini öldürdüler.
Memmun'nun anası Horasanlı bir Türkdü (bırdogan syf199). Emin'e karşı zafer kazanırsa. Ali soyundan en uygun hakeden ve layık olana bu hilafeti vereceğini halk'ın huzurunda söz (vad) vermişti.
Bu Sözüne sadık kalarak imam Ali Rıza'yı Medine'den getirtir. Merv'e yaklaşan İmam Ali Rıza'yı devletin ileri gelenleriyle ve Halife Memmun karşıladılar, imam Halife olmaya yanaşmıyordu.
Bunun üzerine velihatlığı öneren ve kabul etmesini isteyen Memun'a bazı şartlar sundu; Hiç bir suretle memleket işlerine karışmamak, emir vermemek, hiç kimseyi göreve tayin etmemek ve görevden almamak üzere velihatlıgı kabul edeceğini söylediler. Şatları kabul eden Memun, bir fermanla imam Ali Rıza'nın velidi olduğunu ilan etti.
İmam Rıza'ya çok saygılı olan Halife Memun, kızı Ümmü Habibe ile de O'nu nikahlamıştı. Halifenin gösterdiği bu yakınlıgı Abbasogulları'nın önde gelenleri ve onların yakınları bu durumu çekmiyorlardı.
Bu arada imam Ali Rıza rahatsızlandı (hastalandı) . Bu rahatsızlığından kurtulamayan imam Ali Rıza 48 yaşında hakka yürüdü. Bu duruma Memmun çok üzüldü. Ama bazı tarihciler,Memun'un imam Ali Rızayı hiç sevmedigini hatta İrandaki Alevileri memun etmek için öyle görünmeye çalıştığını hatta ve hatta Memun'un öldürttüğünü yazarlar.
Bir kısım tarihciler ise tam tersini yazarlar. Memun'un imam Ali Rıza'yı gerçekten sevdigini ve saydıgını,imam Ali Rızanında o'na karşı sevgisini çekemeyenler tarafından zehirlendigini yazarlar. Asıl gerçeği kimse bilmemektedir.
İmam Ali Rıza 'nın kabrininTus (Meshed)kentinde Harun Reşidin yakınlarında bir yerdedir.
Anuşirvan adında bir İranlı Büyük Selçuklular döneminde İmam Ali Rıza'nın mezarını gümüş sanduka yaptırmıştır,ama sonradan Safevilerden Şah 1.Ababs türbeyi altın kaplama yaptırmıştır.
Dı'biI bin Aliyy'il-Huzzai adındaki bir sair bu konuda sunlan yazar:
Tus'ta iki kabir var; biri bütün insanlarmm en hayırlısının
(Imam Riza'nın), öbürü, en kötüsünün kabri (Harun Resid'in);
ibret alınacak şeylerden bu ancak. Temiz kabirden bir fayda
gelmiyor pise; pise yakın olması da temize bir zarar vermiyor
mutlak. Hey gidi hey! .. Herkes yaptıgına baglanmıs, onu buluyor ancak; artık diledigini al, diledigini bırak.
Musa'yı Kazım'ın Turuna uçup
İmam-ı Rıza'nın yurduna göçüp
Küfür köprüsünü ilerü geçip
imam deryasına dalan ağlar mı
-Teslim Abdal-» |