İmam Ali Naki'den sonra büyük oğlu Hasan-ül Askeri imam olmuştur. İslam hukukunda derin bilgiye ve yapıtlara sahip olan bu imam kendisini bilime ve kitaplara vermiştir. Babasının hakka yürüyüşünden sonra taraftarları oy birliği ile kendisini imam saymışlardır. Diğer imamlar gibi imam Ali Nak-i de yaşamı boyunca Hak Muhammed-Ali Yolu'nun üstünlüğünü yüceliğini korumak için ilmi ve irfanıyla etrafındakilerine örnek bir önderlik duruşu vasıf ve niteliklerini yerine getirmeye gayret sarf etmiştir.

Ehlibeyt belki dünyevi anlamda İslamiyet’e yöneticilik yapmadı. Ama İslamiyet’in inanç yönünü belirleyen ve İslamiyet’in aydınlık yolunun insanlar tarafından bu kadar kabullenilmesinde Ehlibeyt önderdir. Zaten Oniki İmamlar’ın ve diğer Ehlibeyt önderlerinin şehit edilmeleri, baskı ve zulüm görmeleri de bu manadadır. Abbas  Oğullarından Mütevekkil, Muntasar, Mustain ve Mutezzin Ali Nak-i zamanında halife olmuşlardır. İmam Ali Nak-i Mütevekkil tarafından (Mektup aracılıyla) Irak'a davet edilmiştir. Mütevekkil çılgın ve zevkine düşkün biriydi. Hz. Hüseyin'in türbesini yıkmaya kalkmış, Başkent Şam'a nakletmeye kalkışmıştır. İmam Ali Nak-i bu davetin iyi bir niyetle yapılmadığının farkındaydı, zorla götürülmesini engellemek için bu daveti kabul etti ve gelip Irak'ın Samarra Şehrine yerleşti.

Samara Şehiri Türk askerlerinden oluşan bir orduğahdı. Ali Naki Samara Şehrini, havası, suyu güzel, derti az diye çok beğenmiş ve sevmişti. Amma Halife Mütevekkil imam Ali Naki'yi sıkı sık  Bagdat'a davet ediyor, O ara gizlice evini arattırıyor devamlı rahatsız ediyordu. Samara'daki Türk komutan vasıf ve Bağdat Valisi İshak bin İbrahim, Halifenin adamlarına, imam Ali Naki'ye bir zarar, kötülük yapıldığında kendilerini sorumlu tutacaklarını söylemişler ve muhtemel bir suikasti önlemişlerdi. Ali Naki'yi öldürtmeye cesaret edemeyen Mütevekkil kendi ahlak dışı davranışlarında imam Ali Naki'yi arkadaş göstererek,onun saygınlığını ortadan kaldırmaya özen gösteriyor,sarayda tutmaya (alıkoymaya) çalışıyor ve av partileri düzenliyordu.  Mütüvekkil,(861) Komutan Vasıf'ın yönetiminde yapılan bir darbe sonucu öldürüldü. Yerine gelen oğlu el- Mumtasar da bir yılını doldurmadan o da öldürüldü. Onun yerini alan Mustain, Mütevekkilin oglu Mutezzin tarafından (M.866) katledildi. Mutezzin'in de sonu gelmedi. 869 yıllında Salih bin Vasıf tarafından katledildi. Başlıca  yapıtları: Kadı Yahay'nın sorularına cevaplar, cebr ve Tafviz ehline yazdıkları Risale, dini hükümlere dair sözler. İmam Ali Naki'yi bir gün, Abbasi halifelerden Mütevekkil yanına çağırtır. Bir gün muhabbet sofrasında beraber otururken imam Ali Naki den bir şiir okuması için ısrar eder. Bu ısrar üzerine imam Ali Naki günümüzün insanlarına da çok önemli mesajlar veren su şiirini okur

Şiir

insanlar, korunmak lcin dag tepelerine tırmandılar;
Yigit kisiler idi, ama 0 tepeler fayda etmedi onlar yenildiler.
Yüceldiler, sonra düsürüldüler; cukurlara yerlestiler;
Ne de kötü yerlerdi onlara, yerlestikleri yerler.
Gömülüp gittiler; sonra da bir feryad eden, ardlarında bagırdı:
Nerede bilezikler, nerede taht-tac, nerede süsler-püsler?
Ne oldu o  naz-ü naimle beslenen,bezenen yüzler;
Hani vaktiyle nazarlarla, nimetlerle perdelendirdi o yüzler?
Kabir, bu soruya açık-secik cevap veriyor da diyor ki:
Şimdi 0 yüzlerde kurtlar oynasmada; kurtlara yem olmus 0
yüzler?

Nice zamandir yediler, ictiler, gecindiler;
Şimdiyse dilnya onlan yer, içer.
Nice zaman evlerde barmdrlar: oturup esenlestiler;
Simdiyse evlerden de ayrrldilar; ehilden, ayalden de geclp
gittiler.

Bunca zaman hazneler Yıgdılar, mallar biriktirdiler;
Derken mallanm mülklerini düsmanlarma dagıttılar, bittiler.
Evleri bombos; icindekilerse
Mezarlarında yatiyorlar; göctüler, göctüler. "

Manası çok açık bir şiirdir. O anda orada bulunanlar ağlarlar. Ehlibeyt'in nuru imam Ali Naki şahsına bütün kötülüklere galip geliyordu. Hakka yürüdükten sonra evinin önünde toprağa verilmiştir.Türbesi Irak Samarra kentindedir.

Taki'yi Naki'yi Askeri'yi bilen
Hak Muhammed ile Mehdi'dir gelen
Her daim kırkların ceminde olan
Mahabbet tadını duyan ağlar mı

- Teslim Abdal-